Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte kişisel verilerin korunması hakkı başlı başına korunması gereken bir hukuki değer olarak karşımıza çıkmıştır. Ancak Avrupa ve Türkiye'de kişisel verilerin korunması mevzuatı; ulusal güvenlik, suç işlenmesinin önlenmesi, ceza muhakemesinin yürütülmesi ve cezaların infazı söz konusu olduğunda devre dışı kalmaktadır. 2018 yılında yürürlüğe giren Kolluk ve Ceza Adaleti Direktifi ise; suçların önlenmesi, soruşturulması, ortaya çıkarılması, kovuşturulması ve cezaların infazında kolluk makamları ve diğer adli makamların hangi hallerde kişisel verileri işleyebileceğini, bu verilerin neler olabileceğini ve veri sahibinin hakları gibi pek çok hususu düzenlemiştir. "Kolluk ve Adli Makamlar Tarafından İşlenen Kişisel Verilerin Korunması" başlıklı bu eserde Kolluk ve Ceza Adaleti Direktifi'nin öngördüğü veri koruma rejimi ışığında Türk hukukunda kişisel verilere nasıl bir koruma sağlanması gerektiği incelenmiştir.