Konferanslarım adıyla yayınlanın bu kitapta sadece bir ilim ve düşünce adamının konuşmaları değil, milyonları aksiyon ve heyecana sevkeden bir iman ve düşüncenin manifestosu verilmektedir. Yurdumuzu bir uçtan bir uca, yaz kış demedan, insan ayrımı yapmadan, bir aşk ve cezbe ile dolaştık ve yılda 50'ye yarın yerde insanimizla, bu konferanslar sayesinde kaynaştık, kucaklaştık. Bir-iki konferans hariç, her konuşmamız üç saate yakın sürmüştür. Oldukça ağır konuların bu kadar uzun süre derin bir sessizlik içinde, her yaştan insan tarafından dikkatle izlenmesi edebiyat, felsefe ve psikolojiyle uğraşan birçok insanan bu konuyla ilgilenmesine yol açmıştır. Çünkü insan tabiatı, bir konuyu aynı dikkatle üç saate yakın bir süre izlemeye müsade etmemektedir. Değişik açılardan olaya bakan uzmanların ortak kanaatleri şudur: Bu kanferıansları izleyen üçyüz ile üçbinbeşyüz kişi aransında değişin topluluklar, bir trans haline geçmekte ve sürenin farkında olmamaktadırlar. Dinleyicilerin beyanları da, konferanslar süresince zaman kavramını tamamen unuttukları ve zihinsel canlılıklarını sürekli korumalarını sağlayan bir konsantrasyon içine girdikleri merkezindedir.