Günümüzün eğitim anlayışında, hangi alan olursa olsun, o alanla ilgili temel bazı bilgileri "bilmek"ten ziyade bildiğiniz şeyleri eyleme dönüştürerek onu "sergilemek" ve nihayetinde davranışa dönüştürmek daha önemlidir. Çünkü, bilgi toplumunun mensupları olarak bizler, bilgiye ulaşmada herhangi bir sorunla karşı karşıya değiliz. Fakat bu çağda önemli olan, bilgilerin beceriye dönüştürülmesidir. Bu yüzden çağımızın anahtar kavramı olan "beceri", bilinenin kalıcılığına atıf yapan ve bireyde davranışa dönüşen eylem veya onun somut göstergesidir. Sosyal bilgiler öğretimi de ilköğretim düzeyinden yükseköğretime kadar bireyleri, yaşadıkları dünyada "etkin vatandaş olabilme" amacına yönelten ve içerisinde beceri eğitiminin her geçen gün önemli hâle geldiği bir alandır. Özellikle ilköğretim düzeyinde vurgulanan etkin vatandaşlık, aslında pasif vatandaşlığın zıddıdır. Yani dünyadaki ve yereldeki olay ve olgulara maruz kalan bireyler değil, çevresinden başlayarak dünyayı etkileyen vatandaşlar yetiştirmek bu dersin hedefleri arasındadır.
Son yıllarda, ilköğretimden yükseköğretim düzeyine kadar sosyal bilgiler öğretim programlarında yapılan güncellemelerin gerekçelerinden biri olarak "çağın getirdiği yeni becerileri bireylere kazandırmak" vurgusu dikkat çekmektedir. Bu çabanın bir gereği olarak ilköğretim programına birçok yeni beceri eklenmiştir. Benzer şekilde, sosyal bilgiler lisans programına da birçok zorunlu ve seçmeli dersler eklenmiştir. Bu gerekçelerden hareketle beceri eğitimini hedefleyen bu kitap; zengin içeriği dolayısıyla alana özgü beceriler, düşünme becerileri alt başlıkları altında toplamda 14 bölümden oluşan "Konu ve Beceri Temelli Sosyal Bilgiler Öğretimi-I" ve okuryazarlık becerileri ve sosyal beceriler alt başlıkları altında toplamda 13 bölümden oluşan "Konu ve Beceri Temelli Sosyal Bilgiler Öğretimi-II" olarak yayımlanmıştır.
İnsan zihninin emeği olan her bilginin, yararlı eylemlere dönüşmesi umuduyla…