İşte enfiye kutusu. İşte toz.
İşte aklını sandal işine kiraya vermiş ağaç
etrafında dolaştığım gölge
oyunu da bitiyor. Tamburdan irkiliyor serçe.
Çizgili diye, çemberli diye, çiçekli diye
diye beni izleyecek olan etobur söz-
cük cuk oturuyor: Işıkta ot karanlıkta et yiyen kelimeler
yürüyor ağzıma. Nasıl bir insandıysam artık kanatlarımın
uğursuz çırpınışlarını duyuyor o