Sızmadan önceki son düşüncem, hiçbir zaman elindeki gücü kullanmasını bilen bir erkek olmadığımdı.
Erkekler dövüştüklerinde ne hisseder?
Dayak yediklerinde ne düşünür?
Hırpalandıklarında nedir onlara en çok dokunan?
Şefkat mi görmek isterler nefret mi?
Güç onların dünyasında neden bu kadar önemlidir?
Güçsüzlük ne demektir?
Mete Güner sürekli şiddet gösteren erkek ya da bu dünyaya
uyum sağlamayan erkek gibi Türk edebiyatının gediklisi iki uç edebiyat karakteri arasından sıyrılıyor ve günümüz erkekleri arasındaki arkadaşlığın, erkeklerin eksiklik hissinin ve utancının, şiddetin farklı görünümlerinin dünyasına dalıyor.
Saldırganlıktan uzak, sakin akan satırlarda dürüstlüğün izleri seçiliyor, onur ve haysiyetin modası geçmiyor.