Sıradışı bir detektif kahraman, Melek Teyze: "Sabahın köründe Melek Teyze'nin gözleri şak diye açılıverdi. Sanki rüyasında bir şeytandan tokat yemiş gibi pörtlemişlerdi. Tavanda asılı duran eski bir dostuna çok önemli bir şey söylüyormuşçasına, 'Katil bakkal olmalı, evet... konservelerin arkasında' dedikten sonra, bir anda yine derin uykunun sakin havuzuna atlayıverdi. Akşam uyumadan önce polisiye okumuş olmalıydı..." Ve yanından ayırmadığı, en tehlikeli durumları birlikte göğüslediği Oğul'u: " 'Oğuul!' diye bağırdı ama bu kızgın ses banyonun kapısında dönen anahtarın 'Çlak'ı karşısında bir çırpıda anlamsızlaşıvermişti. Oğul'u oradan asla çıkaramazlardı artık. Bir işiyorsa üç şeyiyle oynadığı için çişi en az beş dakka sürecek, pek çok sabah vuku bulmasa olmaz bu elem olay da yine dedenin altına kaçırmasıyla sona erecek ve zavallı ihtiyar her zamanki gibi hüngür hüngür ağlayıp ev sakinlerinin yüreklerini burkacaktı. O da nedense biçare Oğul'un spastik olduğunu, böyle şımarıklıklar yapmasının önüne geçilemeyeceğini bir türlü anlayamıyordu. Yaşlılık işte..." İzmir doğumlu genç yazar Çağan Dikenelli, sinema ve televizyon sektöründe yönetmen yardımcılığı ve senaristlik yaptıktan sonra 2004'te 'Bu Şehirde Herkes Akrabam Olur' adlı mizah romanı, 2005'te 'Taşıyıcı' adlı korku romanı yayımlandı. Kurmaca bir Ortadoğu ülkesinde geçen 'Kör Fahişe Bıçağı', sürükleyici ve eğlendirici bir polisiye dizisinin ilk kitabı.