Tarihsel ve güncelin iç içe geçtiği, sorunlar yumağı halinde kördüğüm haline geldiği temsili bir mekân vardır Romanda. Midyat'a bağlı, Bagok dağının eteklerinde bulunan Şengal köyü asıl mekândır. Şengal tarihi bir çağrışımdır; manev i değeri olan, bağlılığı, birliği ve özü sembolize eden bir çağrışım. Ne yazık ki, Şengalın sadece ismi kalmıştır geride. Öyle ki, öze bağlılığın temsili olan Medi, kâfir olarak lanse edilir ve dışlanır. Medi, bu nedenle ruhsal acılar içinde debelenir, sonra ölür.
Geride kalan Şengal, akışkanlığı olmayan, küflenmiş, artık iyice koku vermiş bir göl gibidir. Kördüğüm de, Şengal'ın yıllanmış yoğun sorunları düğümlüdür. Kavgalar, Familyalar arasındaki sorunlar, çekişmeler bitmez bir illettir. Familyalar, birbirlerine karşı adeta katliam uygularlar. Bu durum, ne yazık ki kanıksanmıştır, bir yazgı gibi kanıksanmıştır. Öyle ki sözde esnemeyen töre bile yozlaşmış, barbarlık biçimini almıştır.
İnsanların anlam veremediği ama akışında olduğu yaşamın içindeki kadın, toplumsal-tarihsel değerlerinden uzaklaştırılmış, basit araç durumuna getirilmiştir. Hiç bir alanda değil, sadece acı ve kederden payın büyüğünü alır. Yozlaşmış törenin, yozlaşmış amaçları için kullanılan basit bir kulanım aracıdır kadın. Sorunlar tamda kördüğüm halini almıştır Şengal'de ama kördüğümü hiç bir güç, erk çözmek istemez. Devletin yerel güçleri, Ağalar, Şeyhler, hatta bazı örgütler bile kördüğüm halini amaç için kullanırlar. 1980 askeri darbesinden yaklaşık dört-beş yıl sonra, civarda görünmeye başlayan gerillalar, uzun uğraştan sonra kördüğüme el atarlar. Mücadele diyalektiği sorunu çözme zeminini oluşturur. Kördüğüm çözülür ama başka sorunlar başlar.