Basra Körfezi, İran Körfezi, Arap Körfezi… Farklı aktörler tarafından farklı adlandırılan ve bulunduğu coğrafya gereği her dönem sıcak olan Körfez'de sular, son yıllarda belki de hiç olmadığı kadar ısındı. 2011'de başlayan Arap Baharı Körfez'i doğrudan etkilemiş olmasa bile, etkisi altına aldığı ülkeler ve özellikle Müslüman Kardeşler üzerinden Körfez'deki komşuları da karşı karşıya getirdi. Türkiye'nin Katar ile ilişkileri bu dönem güçlenirken, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile arası açıldı.
Bu kitap, altı sene boyunca bizzat bölgede, Katar'da yaşamış bir gazetecinin gözlemleri, yıllar içerisinde tuttuğu notlar ve tanıklıklar ışığında son dönemde suların daha da ısındığı Körfez'in dününü ve bugününü anlamaya ışık tutuyor.
Sahadan yazılmış olan kitapta Körfez ülkelerinin siyasi tarihi, iç içe geçmiş kabile bağları, kültürel kodlar, benzerlikler ve farklılıklar da dikkate alınarak detaylı bir biçimde özetlenmeye çalışılırken, aynı zamanda yakın geçmişte yaşanan ve Körfez gündeminde öne çıkan önemli konulara ilişkin Gümüşlüoğlu'nun yıllar içinde kaleme aldığı yazıla bilhassa bölgeyi çalışanlar için önemli bir arşiv niteliği taşıyor.
Kitabın ilk bölümünde inci avcılığından petrol ekonomisine, Körfez ülkelerinin iktisadi ve siyasi tarihi sunuluyor. İkinci bölümde ise bu tarihsel arka plan eşliğinde yazarın daha güncel makaleleri ve analizleri yer alıyor.