Mercan Teyze kuyruğa girdiğinde, önündeki bilet sırası bineceği trenden daha uzundu. Normalde şafak söker sökmez, maskeli ötleğenler ve kızıl sırtlı örümcekkuşları şakımaya başlamadan, gişe memurundan da önce gara damlar, birinci sırayı kapardı. Bilet kalmama ihtimalini göze alamazdı çünkü trende yaşıyordu. Trende yaşamanın bir sürü zorluğu vardı ama o hiçbirini umursamazdı. Bu sayede farklı şehirlerdeki ajanlarıyla haberleşebiliyor, bu sayede işini yapabiliyordu. Alçin, Barlas ve Çisil'le de zaten yaptığı iş sebebiyle tanışmıştı: Mercan Teyze bir korku koleksiyoncusuydu.
Bu hikâye korkularımızla, onlarla yüzleşmekle ve kendimize inanmakla ilgili. Tuğba Coşkuner'in kaleminden yine macera dolu, şaşırtıcı, komik ve merak uyandırıcı bir anlatı.