On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında Ermenilerin umutları ile Kürtlerin ve uzun zamandır bir Endülüs Sendromu yaşamakta olan Osmanlı Devleti'nin korkuları karşı karşıya geldiğinde ilk perdesi çok kanlı kapanan, 1915'teki son perdesi ise bir trajediyle sonuçlanan bir hikâye de başlayacaktı.
Yüz binlerce insanın ölümüne, çok daha fazlasının yerinden edilmesine, bir türlü bitmeyen bir talana ve kuşaktan kuşağa miras kalan bireysel ve kolektif travmalara, acılara, öfkelere ve hınçlara sebep olan bu yarım yüzyıllık sürecin son perdesi en küçük ayrıntılarına kadar incelenmiş, ancak öncesinde yaşanan çatışmalar ihmal edilmiştir.
Elinizdeki kitap bu boşluğu doldurmak gayesiyle kaleme alınmış ve 93 Harbi'nden ve Berlin Antlaşması'ndan sonra Ermenilerle Kürtler arasında yaşanan çatışmayı değişik veçheleriyle ve zengin bir kaynakçayı tartıştırarak irdelemeye çalışmıştır.
Çalışmamız sadece tarihi olayları sebep, sonuç ve aktörleri bağlamında değerlendiren bir tarih kitabı değil, aynı zamanda bugünkü okuyucuya ve gelecekteki kuşaklara verilen bir mesajdır. Çünkü incelenen dönemin olayları benzer sorunlar yaşamakta olan her birey ve toplum için ihmal edilmemesi gereken dersler barındırmaktadır.