Modernleşme, modernlik, birey, bireyin ve toplumun zihin dünyası, Tanzimat dönemi edebiyatından beri yazar/entelektüelin problemi olarak görülmeye başlansa da ancak Cumhuriyet döneminde daha derin bir entelektüel gerilim, çatışma ve korku düzlemine taşınır. Peyami Safa'nın, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ve Oğuz Atay'ın roman ve öyküleri, korkuların kaynaklarını, görünme biçimlerini ve biyografik hikayelerle ilişkilerini izlemek bakımından öncül metinler sayılabilirler. Bu kitap, bir taraftan edebiyattaki korkunun kaynaklarını, görünme biçimlerini belirleyip çözümlemeye çalışırken bir taraftan da korkunun kurguyla ilişkisini açmaya çalışmaktadır.