Bulaşıcı hastalıklar, pandemiler yüzlerce yıldır insan hayatını, cemiyet düzenini, insanların yaşamlarını kazanma ve idame ettirme yönünde önemli engeller teşkil etmiştir. Bu karakterdeki salgın hastalıklar, toplumsal hayat üzerinde yerel etki yaratmakla kalmamış, birçok durumda medeniyetler üzerinde önemli kırılmalar oluşturacak sarsıntılara neden olmuşlardır. Yaklaşık bir yılda dünya çevresinde dolaşan Covid-19 dünya toplumları üzerinde kolayca kaybolmayacak derin sosyoekonomik, psikolojik, kültürel ve fiziksel tesirler bırakmıştır. Bu kitapta geniş ölçüde iktisat politikası analizi yapılarak; pandemiyle harekete geçen iktisadi krizin gelişimi, tesirleri, geleceğe sarkması ve muhtemel tesirleri küresel düzeyde analiz edilip yorumlanacaktır. Bölgeler ve ülkeler düzeyinde, bu kitabın hacminin müsaade ettiği çerçevede analiz ve değerlendirmeler yapılırken, istatistiksel bilgiler ve öngörüler de hem analizlere hem de yorumlara destek sağlayacaktır.
Çin ve ABD'nin kendi başlarına en önemli ekonomik güç sayılmaları onları bu kriz analizinde doğal olarak öne çıkarmaktadır. Bu iki ülke pandemi öncesinde dünya gündemini, sadece ekonomik güç ve üretme kapasiteleri ile işgal etmemiş, jeopolitik konumları ve bunun yansıması olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklarla da uluslararası gündemin belirleyici unsurları olmuştur. Ticaret savaşları olarak bilinen ve karşılıklı gümrük duvarları oluşturmaya kadar giden uyuşmazlığın küresel yansımaları olan en önemli boyutudur. Telekomünikasyon sektörünü içine alan ve Çin teknolojisinin geldiği en üst düzeyi yansıtan Huawei'nin faaliyetlerinin engellenmesi de bu uyuşmazlıkların diğer önemli boyutudur. ABD, uluslararası politika enstrümanlarını geleneksel rekabete dönüşen uyuşmazlıklar içinde sıkça kullanmış, Hong Kong ve Tayvan'daki siyasi gelişmelere müdahale etme çabası içine girmiştir. Ticaret savaşlarındaki sabırlı ve olgun diplomasi yürütme çabaları gözlemlenirken, Hong Kong ve Tayvan ile ilgili girişimler iç işlerine müdahale olarak tanımlanarak sert ifadelerle karşılık bulmuştur.