Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınının başladığı 2019 yılı Aralık ayından bugüne, salgının etkileri gittikçe artmaktadır. Koronavirüse dair bilinmezlikler ve riskler devam ederken, salgınla baş gösteren sorunlar birçok konuyu da sorgulamayı gerektirmektedir. Üzerinde düşünülmesi gereken en kritik sorulardan birisi, salgının, mevcut kapitalist sistemin, küreselleşmenin ve liberal ideolojinin çürümeye başladığı bir sürecin alarmı niteliğinde olup olmadığıdır.
Koronavirüsün sadece salgın bir hastalık olmadığı, yeni bir yılın başlangıcında yaşamımızın birçok alanını etkileyen bir sürece işaret ettiğini görmek gerekmektedir. Koronavirüs öncesinde kökleşen sorunlar, salgınla birlikte daha fazla görünür olmaktadır. Yeni bir dünya düzeninin geleceğine dair sesler yükselmektedir.
Bu kitap, alanındaki uzman isimlerin; sağlık ve tıbbi yaklaşımlar, ekonomi, gıda, tarım ve hayvancılık, çalışma yaşamı, sosyoloji, psikoloji, medya, kentleşme, dijital dönüşüm, diplomasi gibi birçok alanda analizlerini içermektedir.
Bu salgının, hem dünyadaki hem de ülkemizdeki etkileri, muhtemel sonuçları ve gelecek tahminlerinin yanı sıra çözüm önerileri de kitapta yer almaktadır.
İşte bu kriz ortamında insanlar bir an önce her şeyin düzelmesini, eskiye ya da normale dönülmesini bekliyor. Bunun ne kadar bir sürede gerçekleşeceği şu an için belirsiz. Peki, 'eski' gerçekten iyi miydi? Ya da her şey normal miydi? 'Normal'den kastettiğimiz şey neydi? Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaksa, koronavirüs sonrasındaki yeni dünyada bizi neler bekliyor?