Tam Taşkın abi elinde Zübeyde halanın köşeli bisküvi paketiyle bulundukları vagonun kapısına yetişmiş, trene binmişti ki, tren görevlileri de bitiverdiler koridorda. "Nedir kardeşim? Kim kullandı 'İmdat Freni'ni?" Merdan amca süklüm püklüm öne çıktı, "Ben" dedi, "ben kullandım ..." Suç işlemiş bir çocuk gibiydi... "Nedir acil olan? Gereksiz kullanıldığında para cezası vardır; bakın burada yazıyor..." Tren görevlisi uyarı yazısını gösteriyordu. Merdan amca söylesin mi, söylemesin mi, bilemiyordu; kararsızlık içindeydi.
"Nedir acil durum kardeşim", diye bağırdı kondüktör!
Kondüktör merak ve sabırsızlıkla açıklama bekliyordu: "Yengemize yanlışlıkla yuvarlak bisküvi almışız. Oysa ki, çaya kolay batırabilmesi için dört köşe olması gerekliymiş..." Kondüktörün yüzü şaşkınlıktan allak bullak olmuştu. Merdan amca yere bakıyordu. Tren kalabalığı kahkahayla gülmemek için zor tutuyordu kendini.
"Kimmiş bu yenge, nerededir," diye sordu kondüktör.
Kompartmanın kapısı açıktı. Başköşede kurulmuş oturan Zübeyde yengemiz de olup biteni izliyordu. Hep beraber onu işaret ettiler. "İşte, orada..." Kondüktör önce uzun uzun ve dikkatlice baktı... Sonra, sapsarıparlak armalı lacivert şapkasını çıkarıp selamladı Zübeyde yengeyi."
"Köşeli Pisküvet" Anadolu'nun çocuk coğrafyasına ışık tutuyor...