Tarih nerede biter ve roman nerede başlar? Romancı tamamen muhayyelesinde yarattığı mahlukları istediği ve dilediği şekle koyabilir; halbuki romanın şahıslarını tarihten almışsa, onlara dilediği şekli ve simayı verebilir mi? Bu meseleyi ilk düşündüğüm zaman gençliğin ancak eşiğinde bulunuyordum.
Nahid Sırrı Örik, "Tarihle Romanın Hudutları" adlı denemesine aklını gençliğinden beri kurcalayan bu soruyu sorarak başlar. İlerideki yıllarda Kösem Sultan üzerine yazmak istediğinde aynı soruya geri döner ve eserini yazarken de aslında yıllardır kafasını kurcalayan bu sorunun yanıtını arar. Kösem Sultan bu açıdan yazarı için olduğu kadar, okur için de ilginç bir deneydir.
Serdar Soydan'ın yayına hazırladığıKösem Sultan ile Nahid Sırrı Örik bir kez daha Oğlak Yayınları'nda.