Balzac, felsefesel birikimlerini, dinsel eğilimlerini, siyasal görüşlerini de sergilediği bu romanının sevdiği, değer verdiği kişilerce tutulmuş, sevilmiş olmasından ötürü o da çok sevmiştir. Bu romanla Balzac'ın toplumsal tarihçi yönü tüm gücüyle ortaya çıkmıştır. Tarih sahnesine yeni çıkan burjuvazinin, kendisi onlara saygı duymasa da, nesnel bir bakışla, değiştirici, yaratıcı bir sınıf gücü olduğunu, ülkenin tüm yapısını tarihin gelişme doğrultusunda nasıl etkileyip değişime uğrattığına dikkatli bir tanıklık ediyor. Bir de Napoleon'un jakoben kişiliği ve Avrupa'nın geleceği üzerine etkileri ayrıntılı bir biçimde işlenmiş. Günümüz Türkiye'sinin yapısal sorunlarına ve çözüm yollarına işaret çeken bu romanı okurlarımıza kıvançla sunuyoruz.