Brigitte Schwaiger'in "Koy Ver Gitsin"i öz yaşam öyküsel bir yapıt, çocukluğunun ve ailesinin, kurum ve insanlarıyla Avusturya devletinin, kendi kendinden ve başkalarının kendinden beklentilerinin, son olarak da acılarını hafifleteceği umuduyla gittiği psikiyatrinin yaşattığı acıların bir belgesi. Son çare olarak başvurduğu bu umut kapısında da hayal kırıklığına uğraması, "Koy Ver Gitsin"in yayımlanmasından birkaç yıl sonra onu ölüme götürür.
Schwaiger'in ruhsal rahatsızlığına konulan tanı iro-nik bir biçimde "borderline"dir; İngilizceden sözcüğü sözcüğüne çevirecek olursak, sınır çizgisi. Brigitte Schwaiger'in yaşamı başlangıcından sonuna kadar hep bir sınır çizgisi üzerinde gibidir: Anne ve babasına duyduğu sevgi-nefret, heteroseksüellik-homoseksüellik, yazar olarak başarı-başarısızlık, yaşama arzusu-ölüm arzusu.
"Koy Ver Gitsin"de Schwaiger'in yaşamının kro-nolojik bir yansımasından daha öte şeyler var: yazarın kendi gibi bölünmüşlük, parçalanmışlık, karmaşa... Çalakalem yazılmış, yaşamının dağınık parçalarından oluşan, şimdi ile geçmişin sık sık birbirine karıştığı, dili tümce yapılarına kadar yazarına özgün ve yazarının kişiliğini yansıtan bir kitap...
Bizi, biz yapan ne? Birini "normal" insan, diğerini ise "ruh hastası" yapan ne? Devlet, toplum, sağlık sektörü "ruh hastalarını" nasıl algılayıp, onlara nasıl davranıyor? "Koy Ver Gitsin" aklımızı bu sorularla meşgul ettiği için, okuyanının unutamayacağı bir kitap, çünkü ruh hastalıklarına karşı, yaşamın ve içinde bulunduğumuz koşulların bizi incitme tehlikesine karşı öyle savunmasızız ki...
- Petra Tıedemann