Kriz ve Gelişme adlı bu yapıtta öncelikle, kriz olgusunun sistematik bir tablosu, modeli kurulmaya çalışılmaktadır, salt belirli bir yönüyle sınırlı kalmadan, ekonomik, sosyal, toplumsal-kültürel, siyasal tüm yönleriyle. Keza krizin analizi global tarihsel bir temele dayandırılmaktadır, modern çağda (Yeniçağ 'dan günümüze) Batı'nın, Doğu'nun ve Üçüncü Dünya'nın gelişimleri ve krizleri gözden geçirilerek.
Ayrıca oluşturulan kriz modeli Türkiye, 70'ler Türkiye'si örneğinde işlemselleştirilmektedir. Diğer yönden kriz kavramının içerdiği birçok belirsizlik, çelişki saptanmakta, kavram farklı karşıtlara göre tanımlanmakta, dolayısıyla kriz analizinde kesinleme yapmanın güçlüğü, yeni teorik perspektiflerin gerekliliği vurgulanmaktadır.
Petrol krizi üzerine yazı ise paradoksal etkileri, değişik senaryoları ortaya koymakta, 70 'lerin ortalarından beri kendisinden devamlı söz edilen ve petrol krizinin başlatıcısı olduğu dünya çapında krizin sistematik analizini gündeme getirmektedir. Kriz gibi olumsuz nitelemeli bir kavram da azgelişmişliktir, kriz bilhassa azgelişmiş, gelişme sürecindeki toplumlarda söz konusudur, bu toplumlar kronik kriz içinde gözükmektedir.
Ancak 1950'lerden günümüze azgelişmiş toplumlar gelişme sürecinde epeyce mesafe katetmişlerdir, son yazıda belirli tematik kategoriler çerçevesinde nelerin değiştiği gösterilmeye çalışılmaktadır. Bu yazı gelişme sürecindeki toplumların geçtiği değişik aşamaların, ekonomik ve sosyal, toplumsal ve kültürel, siyasal tüm yönleriyle yaşanan değişimin muhasebesini gündeme getirmektedir.