Kamikaze… "İlahi rüzgâr" anlamına gelen bu kelime, Japonlar için Kubilay Han'ın saldırısını durduğuna inandıkları fırtınanın adıdır. Moğol sancağını Pasifik kıyılarından Viyana kapılarına kadar taşıyan ve Çin'i fethettiğinde dünyanın en büyük donanmasına kavuşan Han, 1274'te gözünü muazzam bir deniz gücü ile bu uzak ada ülkesine dikmişti. Büyük bir saldırıyla karşı karşıya kalınca, Japonlar hayatta kalmak için tanrılarına dua ettiler… Kubilay'ın donanmasının tamamı ertesi gün 'ilahi bir rüzgâr' ile yok olmuştu. Han, yedi yıl sonra ilkinin iki katı büyüklükte bir donanma ile tekrar denediğinde, sonuç yine değişmedi.
On yıllarca sürmüş titiz araştırmalar ve sualtı kazılarının ardından arkeologlar olayın ardında yatan gerçekleri gün ışığına çıkardı. İkinci Dünya Savaşı'nda intihar pilotlarına adını veren Japon ulusal efsanesi Kamikaze, varlığını sürdürürken Hakata Koyu'nda yaşanmış gerçekler yüzyıllarca gizemini korumaya devam etti. Tarihin en büyük deniz felaketinde, gelmiş geçmiş en büyük donanmanın, kamikaze, yani ilahi bir müdahaleyle ortadan kalkmasının altında yatan gerçek hikâye bu kitapla tam anlamıyla "su yüzüne çıkıyor".
Batık gemilerden arkeolojik kazılara, tapınak yazıtlarından Çin, Japonya ve Vietnam'ın tarih ve edebiyat kayıtlarına kadar pek çok orijinal kaynağa dayanan Kubilay Han'ın Kayıp Filosu 13. yüzyılda, 2. Dünya Savaşı'nda ve günümüzde yaşananları üç koldan anlatırken mitoloji, tarih ve su altı arkeolojisinin iç içe geçtiği çalışma, tarihin en gizemli sırlarından birini çözüyor: Han'ın devasa donanmasını batıran neydi?