"Güzelsiniz, ama değersizsiniz, boşsunuz, boşunasınız,"diye sürdürdü Küçük Prens. "Kimse sizin için canını feda edemez. Yoldan geçen sıradan biri, benim gülümün sizlere benzediğini, sizlerden hiçbir farkı olmadığını düşünebilir tabii. Ama o tek başına, hepinizden daha değerli; çünkü ben, onu suladım. Çünkü fanusu, onun üzerine kapattım. Çünkü paravanla, onu korudum. Çünkü, onun tırtıllarını öldürdüm –kelebek olsunlar diye bıraktığım bir iki tanesi dışında–. Çünkü onun yakınıp sızlanmalarını, kendini beğenmelerini, hatta susmasını bile dinledim. Çünkü o, benim gülüm." Ve tilkinin yanına döndü. "Elveda," dedi. "Elveda," dedi tilki. "İşte sırrım: Çok basit; gerçeğin özü gözle görülmez, yürekle bakmak gerekir." "Gerçeğin özü gözle görülmez," diye tekrarladı Küçük Prens, unutmamak için. "Gülünü böylesine önemli yapan, gülün için harcadığın zamandır." "Gülümü böylesine önemli yapan…" dedi Küçük Prens, unutmamak için.