Onun nereden geldiğini anlamam uzun zaman aldı. Bana pek çok soru soran Küçük Prens, ona sorduğum soruları hiç duymuyordu sanki. Dedikleri de şans eseri yavaş yavaş çözüp anlayabildiğim sözcüklerdi.
Bir anda, onun gizemli varlığında bir ışıltı gördüm ve ona hemen sordum:
"Sen de başka bir gezegenden mi geliyorsun?"
Ancak o cevap vermedi. Gözlerini uçağımdan ayırmadan nazikçe başını salladı.
"Bununla çok uzaklardan gelmiş olamazsın!"
Ve uzun uzun bir hayale daldı. Sonra da çizdiğim koyun resmini cebinden çıkararak bu hazinesini seyretmeye başladı.
Gökyüzüne bakın ve kendinize, "Koyun çiçeği yedi mi, yemedi mi?" diye sorun. İşte o an herşeyin nasıl değiştiğini göreceksiniz...
Ve hiçbir büyük, bu meselenin ne kadar önemli olduğunu asla anlamayacaktır!