"Annem belki tadında bıraksaydı yasını, ben de bir yerde bırakmam gerektiğini bilirdim. Beklemezdim. Benim de evim olurdu. Başımı bir omuza yaslardım boş pencereler yerine. Bir çocuğum olurdu. Şimdiye çoktan uçardı yuvadan. Ama o da karne almış olurdu bir zamanlar. Yakasındaki kırmızı kurdeleyi görünce kabarırdı göğsüm. Bayramlarımız olurdu. Kalabalık sofralar kurardım. Şekerle kolonya yerleştirirdim sehpaya. Çocuğuma bayramlık dikmiş olurdum. Giyinip gelince, içten içe övünürdüm marifetimle. Fotoğraflarımız olurdu. Sıra sıra dizerdim albümlere. Şimdi bakardım, ağabeyimle olanlara. Kalbime basardım." Yasemin Corcor başarılı bir editör olarak edindiği deneyimi, yazarlığında da başarıyla kullanıyor. Öykülerinde, karakterlerin iç dünyasını ve duygularını ustalıkla aktarıyor. Yazarın, sade ve akıcı dili, okuyucunun hikâyeye kolayca dahil olmasını sağlıyor.