Eve dönerken İbrahim'in zihninde sadece kül rengi kolyenin yol açtığı duygusal komplikasyonun detayları değil, çocukluk çağının ayrılmaz parçaları olan arkadaşlıklarının tek bir sınavla bila yıkılabilecek hale geldiğini görmenin derin hayal kırıklığı vardı. Seçil herbiri için zorlu bir ahlak sınavı olmuştu. İbrahim artık buna bir çekidüzen verme zamanının geldiğini, hatta kristal fanusun neredeyse kırılmak üzere olduğunu hissediyordu. İyice ağladı, çünkü yüreğindeki karmakarışık düğüm ağlamaktan başka hiçbir şeyle çözülebilecek gibi değildi. Dostluk, arkadaşlık, vefa, ahlak, erdem, fedakarlık, dürüstlük, iffet, nezaket, içtenlik, sabır direnç ve daha birçok güzel şey yüreğindeki duygu imbiğinden geçiyorve zehirli bir sevginin, arkadaşlarıyla dostluğunu pekiştiren bu değerlere zarar vereeceğinden korkuyordu.