Erkeklik, çokça tartışılan ancak çok az sorunsallaştırılan bir kimlik konusudur. Bu konunun en çok tartışılan yönü ise ataerkil yapı düzeni içerisinde gücü elinde bulunduran erkek cinsiyetine ait bir kimlik biçimi olması ve ona kazandırdığı avantajlardır. Bu nedenle de erkeklik kimliğine ilişkin sorunsallaştırmalar çoğunlukla yalnızca görünürdeki uygulamaları ele almakta ve her yerde aynı biçimde geçerli olan bir ideal erkeklik tipinin var olduğu kabulü ile hareket etmektedir. Hâlbuki kimlik söz konusu olduğunda evrensel bir kimlik biçiminin geçerli olmadığı gibi ülkelere, bölgelere ve hatta farklı ırk ve etnik kökene dayalı yerel kültürlerin kendine özgü kimlik biçimlerinin olduğu birçok etnografik çalışmada ortaya konulmuştur. Elbette teknolojik gelişmeler sonrası yaygınlaşan kitle iletişim araçları, iletişim alanında devrimsel değişimlere neden olduğu gibi etkileşim alanında devrimsel nitelikte değişimlere neden olduğundan farklı coğrafyalarda yer alan kültürlerin ve kültüre ait kodların birbirinden etkilenmesinin de zeminini hazırlamıştır. Kültürel alanda oluşan bu zemin moda gibi güçlü bir olguyla başka bir boyuta geçmiş ve küresel ölçekte kültürel bir değişimin gerçekleşmesine neden olmuştur. Dolasıyla kültürel kodlarda medyana gelen değişim, aynı zamanda kimlikleri oluşturan kodların değişimi anlamına geldiğinden kimliklerin gündelik hayat alanında sergilenme biçimlerinde, iletişim ve etkileşimlerinde değişimlere neden olarak yeni pratiklerin ve uygulamaların ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Bu kitap da kimliklerin yapısında ortaya çıkan bu yeni durumun nasıl yapılandığını anlamak için Şanlıurfa ili özelinde erkeklik kimliğinin izini sürerek geçmiş ve şimdiki zaman arasında değişen kültürel kodları ve bunlar arasındaki bağlantıları "gündelik hayat" kuramları perspektifinde ortaya çıkarmayı amaç edinmektedir. Böylelikle bu kitap ile günümüzde var olan farklı erkeklik kimliklerine bir ışık tutulacağı gibi gelecekte de inşa edilecek olan erkeklik kimliklerine ilişkin bir öngörü oluşturacağı düşünülmektedir.