Bugünkü hız çağı, bu bütünü parçalayarak yoluna devam ediyor. Bizden çevremizden de birçok değeri koparıp sürüklüyor. Bazen öyle başarılı oluyor ki elden bir şey gelmiyor. En kötüsü kavramlarımızı ve kelimelerimizi yitiriyoruz. Geleceğe ne bırakacağımızı kara kara düşünmek zorunda kalıyoruz. Artık sevdiklerimizden gelen mektuplar, çocukların oynayacağı mahalleler, annelerin ninnileri, masalları, sohbetle demlenen kahvelerimiz yok oluyor. Tek tesellimiz bu güzel hasletleri karınca kararınca dile getirecek yazının icadı. Bunları yeni nesillere hatırlatacak sözlerin varlığı… En azından bir bilinç ve farkındalık oluşturacak birer cümle… İşte elinizdeki kitap da bu amaçla hazırlanan küçücük bir çabadır.
Kültür ve Edebiyata Dair, iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde gazete ve dergilerde kaybolmaya yüz tutmuş bazı seçkiler yer almaktadır. Bu yazılarda edebiyat ve hayat, edebiyat ve sosyal sorumluluk, edebiyatın gücü yanında helva sohbetleri, kahve kültürü, Ramazan'ın güzelliği, kaybolan mektuplaşma geleneği ve yiten mahalleler gibi geleneksel yaşam tarına dayalı bazı değerlerimiz üzerinde kısaca durulmuştur. İkinci bölüm ise birinci kısımdan daha akademik çalışmalara ayrılmıştır. Ancak bu akademik çalışmaların önemli bir kısmı da hakemli dergi sürecinden geçmeyen dergi yazıları, bildiriler ve değinmelerden ibarettir.