"İnsan türünün kader sorusu, kültürünün gelişmesinin, insanların bir arada yaşamalarından kaynaklanan saldırganlık ve kendini imha etme dürtüsüne hakim olmasının mümkün olup olamayacağı ve olursa, bunun ne ölçülerde mümkün olacağı sorusuymuş gibi geliyor bana. Bu bağlamda belki de tam da içinde bulunduğumuz dönem özel bir ilgiyi hak ediyor. İnsanlar şu noktada, doğa güçlerine hakim olarak bu güçlerin yardımıyla birbirlerinin kökünü son insana kadar kazımakta hiç de zorlanmayacak hale geldiler. Bunun farkındalar, günümüzdeki huzursuzluklarının, tedirginliklerinin, mutsuzluklarının, endişeli hallerinin hatırı sayılır bir kısmı buradan kaynaklanıyor."
Dilimize, farklı isimlerle de çevrilmiş olan Kültürdeki Huzursuzluk, Freud'un yol haritasında neredeyse sona en yakın duraklardan biridir. Denilebilir ki, Freud bu kitapta, Psikanalizin hiç de itiraf edilmemiş bir kültür incelemesi olarak görülmesini de vasiyet eder.
Kültürdeki Huzursuzluk, Alfred Lorenzer ve Bernard Görlich'in ortak kaleme aldığı, hemen hemen ikinci bir kitap oylumundaki uzun giriş yazısıyla birlikte, Freud okurları için yeniden ve yeniden okunacak bir kitap niteliğini taşıyor.