Felsefe, dil-düşünce ve gerçeklik ilişkileri bağlamında yürütülen kavramsal, mantıksal, refleksif ve eleştirel bir sorgulamadır. Felsefe etkinliğini yürüten filozof, mitik olanı, tabu olanı, eleştirilemez olanı sorgulamaya yöneldiği için, genelde toplumunda bir tür yabancıdır, yersiz yurtsuzdur ve yalnızdır. Filozof, Don Kişot olmayı göze almıştır; hesabını veremediği, eleştiri süzgecinden geçirmediği hiçbir düşünceyi terekesine almaz. Filozofun en önemli eleştiri nesnelerinden birisi de, mitik anlatılar, inançlar ve kültürel kabullerdir. Kuşkuyla karşılanan ve ötekileştirilen filozofun kültürel inançlara ve kabullere yönelik eleştirileri, aslında kültürün ussal düzlemde yeniden üretimini, gelişip serpilmesini olanaklı kılar. Bu yüzden denilebilir ki, mitos'tan logos'a uzanan, aydınlanmış ve sürekli aydınlanmayı önceleyen bir kültür inşası, ancak ussalı önceleyen felsefi sorgulamalar ile mümkündür.
İşte Prof. Dr. Hasan Aydın, Kültürel Sorunlarımız Üzerine Felsefi Sorgulamalar adlı eserinde, anılan saptamalardan yola çıkarak, felsefe, bilim, din, eğitim, ahlak ve siyaset gibi temel kavramlara yönelik kültürel kavrayışlarımızı eleştiri süzgecinden geçirmekte, okuyucuyu kendisiyle birlikte söz konusu kavramlar hakkında eleştirel bir refleksiyonda bulunmaya davet etmektedir. Eleştirel sorgulamalar yoluyla okuyucunun kendi düşünceleriyle de hesaplaşma olanağı bulacağı düşünülmektedir.