İslâm'ın ilim ve amele dayalı kültür ve medeniyet tarihine rengini veren, damgasını vuran iki ana damar Kur'ân ve Sünnet/Hadis'tir. Fert ve toplum, bu iki damardan akıp gelen "nûr" ile karanlıktan aydınlığa çıkar. İslâm kültür ve medeniyetini inşa eden harcın kimyasına, bu nûrun taşıdığı renkler karışır.
Elinizdeki eserde, genellikle ibadetle ilintili olarak müslümanın hayatını tanzim eden ezan, selam ve vakıf uygulamaları gibi kaynağı hadis ve sünnet olan bildik örneklerin dışında, müslüman Anadolu ve Rumeli kültüründe, örf ve adetlerinde yer alan söz ve davranışların bir kısmının hadislerdeki temelleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Eserde; baba dostunun hatırını saymak, kulağı çınlayan kimseye "seni kim anıyor?" diye sormak, cenazeyi duyurmak için sala okumak, yeni bir elbise giyene "üzerinde eskisin" demek, ölenin arkasından kötü konuşmamak, ekmeğe saygı göstermek, kapıya gelen dilenciyi boş çevirmemek ve mezarlıkların ağaçlandırılması gibi kültürümüzde yer alan uygulamaların hadislerdeki kaynakları incelenmiş, dolayısıyla toplumdaki hadis ve sünnetin etkisi de bir miktar ortaya konulmuştur.