Kumarbaz, Dostoyevski'nin kendisinin de gençliğinde bağımlı olduğu kumar tutkusunu ironik şekilde kaleme aldığı ve yayınevine verdiği sözü tutabilmek için yirmi beş günde bitirmek zorunda olduğu eseridir. Hatta bu romanı bitirebilmek için bir stenograf tutmuştur.
Romanda, ana karakter Aleksey İvanoviç'in, dünyanın her yerinden gelen kumar tutkunlarını ağırlayan kurmaca bir Alman kasabası olan Roulettenburg'da geçirdiği günler anlatılmaktadır. Bir yandan kumara zaafıyla baş etmeye çalışan İvanoviç, diğer yandan amansız, acımasız ve saplantılı bir aşkla boğuşmaktadır.
Romanda, dünyanın farklı yerlerinden gelmiş otel sakinlerinin kişisel özelliklerinden çok ülkelerine ait davranış ve karakterleri ele alınmış, milletlerine has niteliklerine de eleştirel vurgular yapılmıştır.