Betül Erdoğan, bu eserinde platonik aşk ile gerçek aşkın buluşmasındaki hüznü gözlerimizi yaşartarak anlatıyor bize. Duygularımız bize ait olduğu sürece mi sonsuza değin yaşar? Bu soruyu ister istemez kendimize soruyor ve başkasına/ başkalarına cömertçe sunduğumuz duygularımızın aslında bizi biz yapan en önemli etken olduğunu göğsümüze isabet eden bir kurşun sonrası anlıyoruz.