Eğitim, insanın yaratılışıyla başlamıştır. Eğitim, belki de onun yapısına yerleştirilmiştir. Bu açıdan insan, daima eğitilmeye muhtaçtır. Her eğitim anlayışı, makro düzeyde insandan ne anlaşıldığından söz eder. Bu da temelde insanın var oluşundan ne anlaşıldığıyla ilişkilidir.
Kur'an-ı Kerim incelenirse onun aynı zamanda eğitime önem veren bir kitap olduğu açıkça görülebilir. Onda inanç, ibadet, ahlâk hatta hukuk ve ekonomi gibi konularda bilgi verilirken bile eğitici bir üslûbun kullanıldığı dikkat çekicidir. Peygamberler Kur'an'da 'müjdeleyen' ve 'uyaran' sıfatlarının yanında rehberlik eden ve yol gösteren anlamına gelen 'hâdin' sıfatıyla da nitelendirilmişlerdir. Bu sıfatların tamamının eğitimle yakından ilgisi vardır. Peygamber (s.a.v.)'in kendisini eğitici olarak tanımlaması da İslâm dininin eğitime verdiği önemi göstermesi bakımından önemlidir.