Hz. Adem ile Hz. Havva'nın cennete yerleştirilmesiyle serüven başlamıştır. Bu süreç, yasağın işlenmesiyle dünya hayatına çevrilmiştir. Bu dönüşüm beraberinde zamanın, mekanın, göğün, hatta insanın ve diğer varlıkların yeniden yaratılmasıyla sonsuz bir sürece çevrilecektir. Bunun gerçekleşmesi, saat olarak zamanının durdurulmasına ve kozmik düzenin tümüyle yıkılmasına bağlanmıştır. İsrafil'in sûr borusunu çalmasının ardından çok şiddetli bir sarsıntıyla son saat devreye alınacaktır. Son çıkıştan evvel Allah'ın evrene değişik mucizeler yerleştirdiği tasavvur edilmiştir. Kur'an'da beyan edilen değişik on işaret ve hadislerde belirtilen beş alamet bu araştırmada incelenmiştir. Ansızın olan son saatin işaretinin olmayacağı da dile getirilmiştir.
Bu bağlamda Kur'an'ın indirilmesi ve Hz. Muhammed'in ( s.a.s.) son elçi olarak tayin edilmesi, Hz. Nuh'tan geriye bir ayetin bırakılması ve Kur'an'da son saatin bilgisine yer verilmes son saatin öncesindeki ön belirtilerden kabul edilmiştir. Yine bunlar arasında iki denizin salıverdiği halde arasına bir engel konulduğu için karışmadığı yerin bulunması ve oraya gömülen firavunun bedeninin çıkarılması da son saatin evvelindeki alametler arasında tadat edilmiştir. Dahası dabbe mine'l-arz'ın yerden çıkması, yecüc ile mecüc'ün sedden kurtulması, ayın yarılması, göğün apaçık bir duman getirmesi ve Zülkarneyn'in güneşin battığı yere gitmesi de son saatten evvelki mucizeler olarak kabul edilmiştir. Dünya'daki bütün insanların son bir defa uyarılmaları için son saatten önce evrenimizin değişik yerlerine gafletten uyandıran bazı işaretler yerleştirilmiştir. İnsanların bir defa daha uyarılacağı, karşı çıkanların son helak olan son dünya azabını tadacakları açıklanmıştır. Son dünya halkının başına azabın gelmesi için sünnetullah gereği uyarılması gerekmiştir.
Dünyanın son demlerinde tuttuğu yoldan hak yola dönmeyenlerin veya döndüğü halde bunu eyleme dökmeyenlerin, tıpkı firavunun imanı gibi kendilerine hiç yarar getirmeyeceği Kur'an'da açıklanmıştır.