Hiçbir kitap Kur'an'ın önüne geçirilemeyeceği gibi, eşdeğer olmaya da müstehak değildir. Elinizdeki çalışma, okuyucularını Kur'an'a yönelttiği, o tükenmeyen hazineyi anlayıp kavramalarına hizmet ettiği ve bu bağlamda bir kılavuzlukta bulunabildiği oranda 'kıymet' ifade eder; hazırlayanlar da o oranda bahtiyarlık duyarlar.
Kitap dört bölümden oluşmaktadır:
ilk bölümde, Kur'an ayetlerinden yola çıkılarak Kur'an'ın nasıl bir kitap olduğu ve bu ilahı Kitab'ın ne gibi özelliklere sahip bulunduğu ortaya koyuluyor. Bu bölüm, bir anlamda okuyucunun Kur'an'la tanıştırılmasını amaçlıyor.
ikinci bölüm, özellikle ülkemizde Kur'an'ın "anlaşıl(a)maz bir kitab" ya da "uzmanların anlayabileceği türden bir kitab" olduğunu söyleyenlere karşı bizzat Kur'an'dan derlenen bir cevap niteliği taşıyor. Bu bölümde Kur'an'ın gayet kolay, basitleştirilmiş, anlaşılabilir bir kitab olduğu ve onu anlamanın "farziyeti" ele alınıyor.
Üçüncü bölümde, bu "anlaşılması kolay" kitabın nasıl ve hangi ilkeler göz önünde tutularak okunması gerektiği, yine Kur'an ayetlerinden yola çıkılarak inceleniyor. Bu bölüme, bir bakıma "Kur'an'ı gereği gibi okuma ve doğru anlama kılavuzu" olarak da bakılabilir.
Dördüncü bölüm ise, İslam ümmetinin uzun süredir yaşadığı problem ve sıkıntıların kaynağında Kur'an'ın "terkedilmiş" ve pratik hayatın dışında bırakılmış bir kitab haline getirilmesinin yattığı tesbitinden hareketle "yeniden Kur'an'a dönme" zaruretine dikkat çekmektedir. Bu bağlamda Kur'an'la ilişkimizin, daha doğrusu Kur'an'a karşı tavrımızın nasıl olması ve nasıl olmaması gerektiğini ele almaktadır. Bir başka deyişle, "Kur'an'a karşı görev ve sorumluluklarımız nelerdir?" sorusunun cevabı aranmaktadır bu son bölümde..