Oradakilerin tamamı bu soru karşısında dehşete kapıldılar. Başta Nemrut olmak üzere, oradakilerin hiçbirinin güneşi batıdan doğurtma gibi bir gücü yoktu. Nemrut, hiç bu kadar küçük düşürüldüğünü görmemişti. Tarihte, acımasızlığıyla bilinen Nemrut'un karşısında kimse konuşmaya cesaret edemezken, genç İbrahim onu yalancı çıkartmıştı. Nemrut, kan çanağına dönüşen gözleriyle yanındaki yardımcılarına baktı. Ama onlarında bu bilge gence karşı verecek bir cevapları yoktu. Nemrut'tun sarayında yükselen bir nida vardı; ''De ki: Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur."