Kur'an, muhatabının zihnine ve yüreğine seslenen bir kitap olduğu gibi, hayatın her aşaması ve alanı için de sözü olan, dolayısıyla ona müdahil olması için de gönderilen bir kitaptır. Ancak o yüzlerce yıldır inananlarının hafızasında ve duvarlardaki süslü kaplar içinde mahkûmdur. Ama insanlık ona her günkünden daha muhtaçtır. Artık onun, evlerin duvarlarındaki süslü çantalar içinden çıkarılarak, kendisine inananların kalplerini te'lif etmesinin, onların ufuklarını açmasının, inanmayanların kalplerini yumuşatmasının, zihinlerinde sorular oluşturmasının sağlanması için özgürleştirilmesi gerekmektedir.
O ancak her gönüle her zihine engelsiz olarak sirayet edebilirse özgürleşmiş olur. Bunun gerçekleşebilmesi için de O'nun anlaşılıp, kavranması gerekmektedir. Kavranmayan bir buyruğun, bir sözün o, ne kadar anlamlı ve değerli olursa olsun içselleştirilerek bir davranışa dönüşmesi mümkün değildir.
İşte elinizdeki bu kitap, tarihin durağanlığı, dilin dinamikliği, muhatabın öğrenme ve anlama araçlarının değişmesi nedeniyle, Kur'an ve meali ile muhatabı arasında ortaya çıkmış pek çok engel ve sorunla yüzleşerek okuyucuya onu daha iyi anlayıp kavrayabilmesi için bir yöntem sunmaktadır.