Kur'an'ın Hz. Peygamber (a.s.) döneminde bir cilt halinde toplanması, vahyin devam etmesi nedeniyle mümkün değildi. Ancak dağınık olarak Hz. Peygamber'in (a.s.) evinde bulunan Kur'an sahifelerinin toplanması, bir cilt şeklinde Mushaf haline getirilmesi, Hz. Ömer'in teklifi üzerine Hz. Ebu Bekir döneminde gerçekleşti. O dönemde derlenen bu mushafa İmam Mushaf denildi. Daha sonraki dönemlerde Müslümanlar arasında okuyuş farklılıkları nedeniyle ihtilaflar baş gösterdi. Bu ihtilafları önlemek maksadıyla Hz. Osman, kendi döneminde, İmam Mushaf'ı esas alarak Kur'an'ı çoğalttı. Hz. Osman döneminde istinsah edilen Mushaflarda Kureyş lügatı esas alındı. Ancak "lügat" sözcüğü dil, lehçe, şive ve ağız kavramları arasında müşterek bir sözcüktür. Bu sebeple buradaki "lügat" sözcüğünden neyin kastedildiği hususu "Kur'an Tarihi"ndeki tartışmalı konulardandır. "Kur'an Tarihi" alanındaki tartışmalı konulardan biri de onda eksiklik veya fazlalık olup olmaması meselesidir. Ayrıca Medine döneminin sonlarında müsaade edilen Yedi Harf olgusu da ilk dönemlerden itibaren İslâm âleminde tartışılagelen ihtilaflı konular arasında yer almaktadır.