Yaşlılar için hayat, kayıplar dönemi olması hasebiyle çok da kolay değildir. Çünkü onlar için yaşlılık evresi, yaşam boyunca kazandıklarını teker teker kaybettiklerini gördükleri bir safhadır. Eşlerini, akrabalarını, dostlarını, akranlarını, arkadaşlarını kaybettikleri günler yaşarlar. Hem ekonomik olarak emekliliğin hem de hane reisliğini kaybetmenin getirdiği sıkıntılar vardır.
Uzuvları kendilerine yardımcı olamaz. Bu anlamda fizyolojik kayıplar da belirginleşir. Beyninin ve gönlünün isteklerine uzuvları cevap veremez. Daha bir çok olumsuzlukların yaşandığı bu yaşlılık evresinde bireyi mutlu edecek olan yegane şey, aile fertlerinin kendisine duyduğu saygı ve kendisinin Rabbine yaptığı ibadetler olur.