Şüphesiz Kur'ân-ı Kerîm, Allah'ın ebedî kitabı, İslam'ın kapsamlı bir anayasası, Hz. Peygamber'in en yüce nişanesi, en büyük ve kıyamete kadar baki olacak bir mucizesidir. O, İslam inanç, hukuk, ahlak ve adabının birincil kaynağıdır. Allah (celle celaluhu) Kur'an-ı Kerîm'e bilgi hazinelerini, hakikat sırlarını, adaletin temellerini, iyiliğin yöntemlerini, hal ve gidişatın kurallarını ve hidayet ve şeriatin ilkelerini yerleştirdi. Ben de böyle bir düşünceye inanarak, bu tarzda bazı Kur'ân meselelerini yazmaya başladım.
Allah'ın tevfiki ve yardımıyla, benzer başka çalışmaların da bunu takip edeceğini ümit ederek, bugün sizlere bunun bir örneğini sunuyorum: es-Sabr fi'l-Kur'ân (Kur'an'da Sabır). Allah Teala'nın, Kur'an'ın nuruyla hidayete erme, onun ipine sımsıkı sarılma ve yolunda istikamet üzere olma hususunda bizlere yardımcı olmasını niyaz ederim. Başarı yalnızca Allah'ın yardımıyladır. Sadece O'na tevekkül ettim ve O'na yöneldim.