Kur'an-ı Kerim, peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a.)'e indirilen son vahiydir. Kendi tanımlamasıyla Allah'tan aydınlatıcı bir nur; hak ile batılı, doğru ile eğriyi ayıran furkan; hak ve hakikati hatırlatan zikr; hasta kalplere şifa ve bir hidayet rehberidir. Varlık, insan, bilgi, eylemlerimizin değeri, yaratılış, iman ve inkar, nübüvvet, tarih, hayatın anlamı ve amacı, nereden gelip nereye gittiğimiz; adalet ve zulüm; iyilik ve kötülük ile bizim müteal/aşkın, batın, iç ve ahiret/öte'yle olan ilişkimiz ele aldığı ana konular arasında yer alır. İslam bilgi, düşünce, irfan ve sanat mirasını meydana getiren onbinlerce kitap Kur'an-ı Kerim'in tefsiri hükmünde kaleme alınmışlardır. Özel olarak Kur'an-ı Kerim'i ilk sureden (Fatiha) son suresine (Nas) sıra ile ve belli bir yöntem (usul) takip edilerek yazılan eserlere "tefsir" denir. Tefsir adı altında da binlerce kitap yazılmıştır. Adını "Kur'an Dersleri Dirâsâtu'l-Kur'ân)" verdiği bu eseri Ali Bulaç, geleneksel usulü takib ederek yazdı. Bir ayet veya ayet kümesiyle ilgili açıklama yaparken, önce konuyla ilgili ayetlere, rivayet edilen sahih ve güvenilir hadislere, vahyin ilk muhatabı sahabe görüşlerine; sonra onları izleyen tabiin, büyük alim ve müçtehitler ile tefsir alanında otorite kabul edilen klasik ve çağdaş tefsirlere müraacaat etti. Ali Bulaç, söz konusu kaynaklara ve tefsirlere baktından sonra kendi görüşünü Kuır'an'ı anlayarak ve hükümleriyle amel ederek okuma azminda olan okurlarla paylaşmıştır.