Dua; yaratan yüce Rabbü'l-Alemîn Allah (cc) ile kulu arasında kurulan gönül bağı olarak, kişinin kul olduğunun idrakiyle üstesinden gelemediği, aciz kaldığı durumu her şeyin yaratıcısı olan Rabb'ine arzetmesi; O'na yönelerek sadece O'na sığınması, sadece O'ndan yardım dilenmesi, O'nsuz hiçbir şeyin gerçekleşemeyeceğinin imanıyla tam bir teslimiyet içerisinde durumun iç ve dış amillerini en iyi bilene arz etmesi; bir an sonrasının ne olacağını bilememesinin acziyyetiyle Hâkim-i Mutlak olan Allah (cc)'a iltica etmesi; şaki (şikayet eden) olarak değil, bir abid (kul) olarak tam bir tevekkülle sabır gücünün takviyesini dilemesi, olmuşun, olan ve de olacak ile her şeyin fani olduğunun bilinciyle Bakî olan Allah (cc)'a tam bir iman ile hayrın tecellisini istemesi; kendisi için hayrın hangisi olduğunu en iyi bilen Âlim-i Mutlak'tan "hayr"ı murat etmesi; her şeyin sonucunu yapılması gerekenleri yaptıktan sonrasını yüce Zâti Bâri'ye bırakarak sonucun kendisine her ne kadar ağır da gelse, acı da çekmesine sebep olsa yaşadığı travmaların kendisine ne kazandıracağının farkında olma şuurudur.
Dua, kulun Rabb'iyle en içten en saf ve en net iletişimidir.