Tedvin dönemi sürecinde ve sonrasında oluşan İslam anlayışı, Kur'an'ın açık beyanlarına rağmen, Allah'ın seçilmiş Resulü Hz. Muhammed'e konuşmasının, Kur'an vahyi ile sınırlı olmadığı ve Resul'ün bütün söz ve davranışlarının da bu konuşmanın bir eseri olduğu üzerine inşa edildiğinden, bütün dini anlayış, sosyal, siyasi ve ekonomik hayat, Kur'an'dan çok Resûl'e ait olduğu iddia edilen rivayetlerle şekillendi. Müslümanların davranışlarını ve ilişki biçimlerini Kur'an değil, bu rivayet merkezli anlayışlar belirler oldu ve sonuçta Kur'an'ın mesajının, ilke ve hedeflerinin üstü bu rivayetlerle örtüldü.
İşte elinizdeki bu kitap Resulullah Muhammed'e (s) Kur'an dışında vahiy verildiğine dair iddiaları bütün boyutları ile tartışmaya ve günümüz insanının Kur'an mesajına olan ihtiyacını vurgulamaya çalışıyor.