İslâm'ın en temel iki kaynağından biri; Kur'ân, diğeri de sahih hadîslerdir. Kur'ân, Allah'ın tekvînî kanunlarına uyum yasaları olan teşriî
kanunlarıdır. Kâinâtın Hâlık'ı olan Allah, kullarına nereden geldiklerini, nereye gideceklerini, bu dünyadaki vazifelerinin ve yaratılış gayelerinin
ne olduğunu Kur'ân ile açıklamış, uygulamasını da Rasûlüllah (sallallâhüaleyhi ve sellem) ile öğretmiştir.
Kur'ân-ı Kerim'de elliye yakın yerde "İman edip sâlih ameller işleyenler" buyrularak insanın bu dünyadaki asıl vasifesinin, Allah'a imân etmek
ve imânın gereği olan sâlih amelleri işlemek yani Rabbini râzı edecekfilleri yapmak olduğu bildirilmiştir.
İmânı kuvvetlendiren âmiller, başta farzlar ve sünnetler olmak üzereher türlü sâlih ameller olduğu gibi sâlih amellerin yapılmasında ve
devam ettirilmesinde de en tesirli âmil, kuvvetli bir imândır. Bu sebeple imân ve amel-i sâlih birlikteliği çok önemlidir.
İşte bu kitapta, bir Müslümanın dikkat etmesi gereken imân ve amel-i sâlih birlikteliği meselesi kısaca ele alınmıştır.