Hepimiz biliyoruz; ilk ırkçı şeytandı. Allah Âdem'e secde etmesini emrettiğinde, itiraz etti. "Ben ondan hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan" deyip, kökenine atıfla üstünlük tasladı. İblis'in 'köken' üzerinden ürettiği bu kibir, sonradan ne yazık ki insana da bulaştı. Nitekim insanlık tarihi, bir anlamda "ırkçı" çatışmaların da tarihi. Sadece son ikiyüz yılda milliyetçilik/ırkçılık hastalığının sebep olduğu savaş ve çatışmalarda onmilyonlarca insan hayatını kaybetti. Dahası, aynı ırkçılık sendromuyla, İslam dünyası parçalandı. Yetmedi, her parça kendi içinde iç çatışmalara sürüklendi. Türkiye de bundan epey payını aldı. Kurucu kadronun Türkçü karakteri, reaksiyoner Kürtçülük, Arap milliyetçiliği, derken hepsi birden İslam milletinin kardeşlik duygusunu parçaladı. Ümmetin içinden geçiyor olduğu restorasyon sürecinde ise, aslî kaynaklara müracaat ederek bu illetten kurtulmak kaçınılmaz. İşte, Şeytandan Günümüze Irkçılık, İslam kültürünün iki temel kaynağı olan âyetler ve hadislere müracaatla, ırkçılık konusunda ilâhî vahyin ve Resulullah'ın sünnetinin neler söylediğini, örnek olaylarla birlikte ele alıyor...