"Kur'ân'daki bir hükmün kaldırılıp yerine başka bir hükmün konulması" şeklinde tarif edilen nesh, İslâm âlimleri arasında tartışmalı bir konudur. Bir kısım ulemâ Kur'ân'daki mensuh ayetlerin sayısını 300'e kadar çıkarırken Suyuti bunları yirmiye, Şah Veliyyullah Dehlevî de beşe kadar indirmiştir. H.III-IV. asır alimlerinden Ebû Müslim el-Isfahânî ise, önünden ve ardından bâtılın kendisine yol bulamayacağı Kur'ân'ın hükmünü iptal anlamına geleceğini savunduğu neshi tamamen reddederek, Kur'ân'daki neshin geçmiş şeriatlardaki bazı hükümlerle ilgili olduğunu savunmuştur.
XIX. yüzyıl sonlarıyla XX. yüzyılın başlarında, İslâm dünyasının bellibaşlı ilim ve kültür merkezlerinden biri haline gelen Kazan'ın yetiştirdiği ilim adamlarından Abdullah Bubi de, Hakîkat Yahud Doğruluk ismini verdiği elinizdeki eserinde (Kazan, 1904-1906) bu konuyu ele almıştır.
Kur'ân'daki mensuh âyetlerin sayısının çok az olduğunu savunan Bubi'ye göre, az sayıdaki bu mensuhlar da Allah'ın ilim ve hikmetinin kemaline delalet etmektedir.
Bubi, eserinde, hikmetlerini ortaya koymak ve "illetin dönmesiyle hükmün de döneceği" ilkesini işletmek suretiyle, Suyuti ve Kastalani tarafından mensuh olduğu iddia edilen on kadar ayetin aslında mensuh olmadığını isbatlamaya çalışmaktadır.