İnsanlık tarihinin en eski dillerinden biri olan Arapça, Kur'an dili olması nedeniyle, konuşulduğu bölgenin sınırlarını aşıp tüm Müslümanların hem din, hem de edebiyat dili haline gelmiştir.
Ayrıca insanlığa hidayet rehberi olarak gönderilen Kur'ân-ı Kerim, Hz. Muhammed (s.a.v)'in yaşadığı toplumun diliyle inerek o andan itibaren kendisinin okunup anlaşılması da istenmiştir.
Ona inanan ve gönül veren insanlar, bu ilâhî emir doğrultusunda, Kur'ân'ın kendine özgü edebî üslubunu da dikkate alarak, ilk dönemden itibaren onu doğru okuyup anlayabilmek için çeşitli çalışmalar yapmışlar. Meâni'l-Kur'ân, Garîbu'l-Kur'ân, Te'vîlü Müşkili'l-Kur'ân ve İ'râbu'l-Kur'ân türü eserler, ilk dönemlerden itibaren Kur'an'ın anlaşılması yolunda yapılan özel çalışmalara örnek verilebilir. Bu tür eserlerin yanı sıra Kur'an'ın anlaşılması yönünde Arap dili de her yönüyle incelenerek çalışmalar yapılmıştır. Bu bağlamda günümüzde de yeni çalışmalar yapılmaya devam edilmektedir.
Bu eserimizde Kur'an-ı Kerim'in anlaşılması doğrultusunda sebep anlamı veren yapılar ortaya konmaya çalışılmış, özellikle Kur'an üzerinde etüt yapan araştırmacılara, Kur'an ile ilgili yapılan tercümelere sebebiyet vurgusu bağlamında farklı bir perspektif verebileceğinin ümidini taşımaktayız.