Şüphesiz Kur'an, insanlara bir dil ile hitap etmektedir. Onun ifadelerini ve bu ifadelerdeki maksatları anlamak onun hitap ettiği dili bilmeye bağlıdır. Bundan dolayı Kur'an'ı dile dayalı anlamanın sonucu olarak filolojik tefsir hareketi doğmuştur. İlahi vahyin anlaşılmasında dilin önemini ihsas eden göstergelerden biri; Kur'an'ı tefsir etmeye yönelen alimlerin dili dışlamaması ve nassın anlamına ulaşmak için onu aracı kılmasıdır. Her şeyden önce Kur'an'da müphem ifadelerin, müşterek lafızların ve mecaz gibi edebi sanatların varlığı, elbette onun filolojik yöntemden bağımsız anlaşılmasının mümkün olamayacağını gösterir. İşte bu çalışma, Kur'an'ın dile bağlı anlaşılmasının önemi ve konuyla ilgili tarihsel süreci okuyuculara sunmayı amaçlamaktadır.