İngilizler, nüveleri 1875 yılında seküler biçimde atılan Arap milliyetçiliğinden I. Dünya Savaşı'na kadar istifade etmeyi başarmışlardı. Lakin bunu tüm Arapları kapsayacak şekilde uzun süreli kullanmanın mümkün olamayacağını onlar da tecrübe etmişlerdi.
Bu yüzden olmalı ki, Mısır'da temelleri atılan Arap Ligini seküler olmakla birlikte İslam'ı karşısına almayan kültürel milliyetçi birliktelik şeklinde oluşturmayı tasarladılar.
İslam-Arap coğrafyasının şekillendirilmesine dair İngiltere'nin 19.yy'dan itibaren takındığı şeytani tutumun farkında olmakla birlikte yine de bu davranışın altında yatan özel bir nedeni tekrar etmekte fayda görüyoruz.
İngiltere'nin İslam-Arap coğrafyasında ev sahibiymişçesine takındığı rahat tutum, kendisine has bir devlet politikası veya herhangi bir savaş galibiyetinden elde edilmiş kazanımdan kaynaklı bir tutum değildir.