Uygarlıklar tarihinin evrilerek oluşmuş bir sentezi olan günümüzdeki toplum yaşamı belli aşamalarda birçok "değişim" geçirmiştir. Bazı değişimler küçük küçük fazla dikkat çekmeden yavaşça oluşmuş, bazı değişimler sonucunda ise bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılmıştır. Yazının bulunması, İmparatorlukların son bulması, inançlar ve bilim, demokrasi ve insan haklarının gelişimi, insanın kendini ve çevresini giderek daha ayrıntılı öğrenmesi, madde ve enerjiye giderek daha fazla hakim olması başlıca "değişim" sebepleri olmuştur.
2020 yılında, dünya bir "Virüs" sebebiyle eski alışkanlıklarını ve yaşam biçimini değiştirmekte. İnsanlar hastalık yayılmasın diye aylarca eve kapandı, ölü sayısı 1 milyonu, hasta sayısı 35 milyonu geçti. Bu felaket yaşanırken bir takım özel şirketler gezegenimizin yörüngesine binlerce iletişim uydusu yerleştirdiler. Devlet yöneticileri, bir yandan ülkelerinin ekonomilerini nasıl ayakta tutacaklarını düşünüp, diğer yandan yaşanılan felaketin sebebini ve sorumlusunu ararlarken, kitleler kargaşa içeren belirsiz bir ortama sürüklenmeye başladı. Olayların perde arkasında devlet dışı aktörlerden, ailelerden söz edilir oldu. Videolarda, küresel dev bir teknoloji şirketinin kurucusunun, altı yıl öncesinden, bugün yaşanacakları bilirmişcesine, konferans salonlarında şu an yaşadığımız virüs tehdidini stand-up yapar gibi anlattığını izliyoruz. Her ortamda virüs salgınının tamamen sona erip ermeyeceği, tekrarlayıp tekrarlamayacağı konuşuluyor. Bir yandan bir an önce bitmesini ve tekrarlamamasını gönülden diliyor, diğer yandan ileride bu gibi viral salgınların ne gibi olayları tetikleyeceğini düşünüyoruz. Herkes neler olacağını, alışkanlıklarını nasıl sürdüreceğini, nelerin değişeceğini, kendini ve ailesini hem sağlık, hem de ekonomi açısından nasıl koruyacağını, geleceğin, ülkesi ve tüm dünya için nasıl güvenli olabileceğini düşünüyor. İnsanlar normal hayatına geri dönmeyi arzuluyor, ancak bir yandan da, yaşamlarında, görünenden daha derinde, büyük "değişim" in ilk safhalarını hissediyor…
Giderek hızlanan, hızlandığı için kendini her zamankinden çok daha fazla hissettiren bir değişim…
Bir süredir bilimsel gelişmelerin ve kabullerin değişim hızı her on yılda bir ikiye katlanıyor. Bunu başka bir şekilde ifade edecek olursak, hesaplandığına göre yirmibirinci yüzyılda yaşayacağımız, yüzyıllık bir teknolojik ilerleme olmayacak. Bu yüzyılda, yirminci yüzyılda katedilen ilerlemenin tam bin katına tanık olacağız.
Günümüzde derinden derine hissedilen yeni "değişim", madde ve enerjiye hakimiyetin artması ile ortaya çıkmakta, bunun sonucunda "yakın çağ" sonlanmakta, başka bir çağ başlamaktadır. Değişimin analizini farklı bir bakışla yapabilmek için bu kitapta medeniyetin ilk doğduğu zamanlara, binlerce yıl öncesine uzanmamız gerekiyor…