Küresel rekabet gücü iktisat biliminin olduğu kadar işletme biliminin ilgi sahasına giren bir konudur. zaten rekatebin bu türünün gerçek kaynağı üzerine batılı iktisat literatürü de uzlaşı içinde bulunmamaktadır. Bu kavramın çok uluslu şirketlere mi, ulus içindeki belirli bölgelere mi yoksa ulusun kendisine mi ya da ekonomik bloklara mı ait olduğuna ilişkin tartışmalar bitmiş değildir. Konu bu yönden içerdiği zorluğa rağmen, tartışılması ve yaşanan dönüşümün makro ekonomide olduğu kadar firmalara getirdiği yükün anlaşılıp başarı koşullarının doğru formüle edilmesi, şokları arka arkaya yaşayan gelişmekte olan ülkeler için hayati öneme sahiptir. Kaldı ki makro ekonomi ve firma yönetimi küreselleşme karşısında birlikte dönüşüm içine girerek, ortaya çıkan yeni olguları geleneksel teorilerinin dışında "yeni" teorilerle açıklama çabasındadırlar. Bu "yeni"lerin de küreselleşme bağlamında değerlendirilmesi bu çalışmanın hedefleri arasına kaçınılmaz olarak girmektedir.