Elinizdeki eser bir entelektüelin düşünce dünyasında Dünyayı ve Türkiye'yi anlama çabasıdır. Soğuk savaş sonrası Hegemonik gücün, küresel düzeyde gerçekleştirmeye çalıştığı siyasi, askeri, ekonomik, dini ve teknolojik biçimi olan küresel sistemi ve onun postmodern kültürel mantığını derinlemesine tartışıyor. Hegemonyayı iknaya dayalı bir güç merkezi olarak tanımlarken, bu iknanın kültür, ekonomik ve toplumsal organizasyonlarını ve epistemik monopol aracılığıyla kendisini nasıl meşrulaştırdığını ortaya koyuyor.
Ortadoğu'da yaşanan kaosları erken bir tarihte ön gören yazar, hem değişen konjonktürü hem de Ortadoğu'nun yapısal sorunlarına tarihi ve siyasal bir yolculuk yapıyor. Yazar Dünya sistemin Kodlarını okurken, Türkiye'yi ve üzerinde var olduğu coğrafyayı merkeze alarak, hem çevresiyle olup biten konjonktürel değişimleri hem de Türkiye'nin yaşadığı krizleri anlamayı ihmal etmiyor. Dolaysısıyla Hegemonik dünya sistemini aşmanın ve Türkiye merkezli bir bölgesel güç olmanın imkânlarını da okurun dikkatlerine sunuyor. Yaşadığı yüzyıldaki siyasal ve sosyal olaylara bir yolculuk yapmak isteyen ve yaşadığı dünyadaki değişimleri anlamak isteyenlerin başucu olacak bir kitap okurunu bekliyor.